Keira
Knightley
Keira Knigtley 2005 yılında Pride & Prejudice ile En İyi Kadın Oyuncu adayı olduğu günden
beri, kariyerinin Karayip Korsanları evresini hemencecik tamamlayıp “Oscar® Ödüllü
Oyuncu” evresine geçmek için adeta can atıyordu.
Zavallı Keira, bir kerecik daha aday olsun diye az
mı uğraştı? Pride & Prejudice ile
yakaladığı çizgiyi devam ettirmek adına yönetmen Joe Wright ile bir başka İngiliz
dönem edebiyatı uyarlamasını zorladı (Atonement),
David Cronenberg’e yamanıp “akıl hastalığı + cesur seks sahneleri” kombosunu
denedi (A Dangerous Method), sonra Joe
Wright’a geri dönüp bu kez tamamen kendi etrafında dönen klasik bir edebiyat
uyarlaması çektirdi (Anna Karenina),
ama olmadı, olmadı, olmadı!
Knightley’in adı bu filmlerin hepsiyle her sene Oscar
söylentilerine karışsa da, bir türlü yetmedi, gerçek bir adaylık asla gelmedi.
Bazıları oyuncunun “çok fazla zorladığını” ve bu durumun Akademi üyelerine
itici geldiğini söylüyor. Bazıları oynadığı her filmde kendinden rol çalan devasa
çenesini ve abartılı çene mimiklerini suçluyor! Hangisi bilemiyoruz ama Keira
Knigtley kaybetmeye devam ediyor…
John
Hawkes
53 yaşındaki John Hawkes, yaklaşık 20 yıldır birçok
film ve dizinin yan rollerinde görülse de, belli bir yaşı deviren her aktör
gibi, yavaş yavaş kariyerinin “emektar karakter oyuncusu” evresine doğru
ilerliyordu. Derken Hollywood melekleri Hawkes’ın yüzüne güldü. 2010 yılında Winter’s Bone ile sürpriz bir En İyi
Yardımcı Erkek Oyuncu adaylığı geldi. Hawkes birdenbire “yükselen yıldız”
etiketine kavuşmuştu.
Artık Steven Soderbergh (Contagion) ve Steven Spielberg (Lincoln)
gibi ünlü yönetmenlerden teklifler alan Hawkes, ticari başarı yetmezmiş gibi, düşük
bütçeli bağımsız film The Sessions’taki
rolüyle 2012’de bir kez daha ödül radarına girdi. Bütün vücudu felçli bir
yazarı canlandırdığı film çok iyi karşılandı, “John Hawkes bu kez Oscar’ı
alacak” muhabbetleri yapıldı ve zavallı Hawkes için bir beklenti yaratıldı.
10 Ocak’ta adaylar açıklandığında, (Bradley Cooper’ı
içeren!) 5 kişilik En İyi Erkek Oyuncu adayları listesinde Hawkes’ın adı
geçmiyordu…
Başka birçok ödül ve adaylık kazansa da, Hawkes’ın The Sessions’taki performansı “arada
kaynamış” gibi oldu. Bu kez “kaybetmiş” olsa da, umarız bu emektar oyuncu bütün
yeteneklerini gösterebileceği rol teklifleri almaya devam eder.
Amy
Adams
Hevesli ve hırslı bir oyuncunun hiç aday
gösterilmemesinden daha kötü olabilecek tek şey, dört kere aday olup hiç ödül
alamamak olurdu herhalde.
Junebug,
Doubt, The Fighter ve The Master
ile dört kez aday olan Amy Adams, bu seneki Anne Hathaway “vakasını” göz önünde
bulundurursak, potansiyel bir galibiyet için BEŞİNCİ adaylığı kovalamak zorunda
kalacak.
Akla ister istemez Oscar alabilmek için bir tarafını
yırtan ve büyük ödülüne çok şükür altıncı adaylığında kavuşan Kate Winslet
gelse de, en çok aday olup hiç ödül alamama rekoru, 8 adaylık ve sıfır
galibiyet ile efsanevi oyuncu Peter O’Toole’a ait. Geçtiğimiz yıl emekliliğini
açıklayan O’Toole, neyse ki 2003 yılında verilen bir yaşam boyu başarı ödülü
ile onurlandırılmıştı. Adams’ın o kadar beklemek zorunda kalmamasını diliyoruz!
Leonardo
DiCaprio
Martin Scorsese, Steven Spielberg, Christopher
Nolan, James Cameron, Sam Mendes, Clint Eastwood, Danny Boyle ve Quentin
Tarantino… Modern sinemanın en ünlü yönetmenleri. Kulağa inanılmaz geliyor ama,
38 yaşındaki Leonardo DiCaprio bu yönetmenlerin hepsiyle çalıştı, hepsinin en
az bir filminde başrol oynadı (Django’daki
yardımcı rolü hariç).
Böylesine etkileyici bir filmografiye sahip bir “süper
star” aktörün, Oscar beklentisi içine girmesi şaşırtıcı değil. Nitekim DiCaprio
bu hedefe What’s Eating Gilbert Grape,
The Aviator ve Blood Diamond ile üç kez yaklaştı da.
Ama kendisinin dramı şurada: Ünlü oyuncunun en unutulmaz
performansları aday olup kazanamadığı filmlerde değil, hiç aday olamadığı
filmlerde! Titanic, The Departed, Revolutionary Road, Shutter
Island ve Inception’daki Leonardo
DiCaprio’nun aday olamaması reva mıdır?
Son beş yıldır kulaktan kulağa fısıldanan “Akademi
DiCaprio’yu sevmiyor” söylentileri, bu seneki Django Unchained adaylıklarıyla iyice yüksek sesle söylenir oldu.
En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu dalında sadece Christoph Waltz’ın aday
gösterilmesi, özellikle Waltz’un Django’da
yardımcı rol falan değil, düpedüz başrol oynadığı düşünüldüğünde, gerçekten
DiCaprio’ya bir tür haksızlık yapıldığı izlenimini uyandırıyor. Kendisi gelecekte
bu laneti kırabilecek mi, merakla izliyor olacağız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder