Dürüst bir özeleştiri: Kişisel film izleme alışkanlığımın en büyük handikabı, (İngilizce olanlar haricindeki) güncel yabancı filmleri çoğunlukla ihmal ediyor olmam. Bu sene, biraz bunu değiştirmek, biraz da fevkalade işsiz olduğum için, Filmekimi’nde Avrupa kökenli birçok film seyrettim.
İsveç’in
“En İyi Yabancı Film aday adayı” olduğundan başka hiçbir şey bilmeden izlediğim
Force
Majeure, veya Turist, 2014’ün en soğuk ve en heyecan verici drama filmlerinden
biri.
İki çocuklu bir ailenin (ultra lüks) bir kayak tatilinde başından geçenlere
şahit oluyoruz. Beş günlük tatilin beş epizot olarak anlatıldığı film, bu
yapıdan da güç alarak, son derece temiz ve kendinden emin bir ritimle
ilerliyor.
Filmdeki çatışmayı su yüzüne çıkaran kilit sahne,
ikinci epizotta geliyor. Fragmanda ve özetinde yer alsa da, spoiler açarak yazacağım. [SPOILER] Aile dağ manzarası eşliğinde sakin
ve sıradan bir yemek yerken, üstlerine yaklaşan çığ ile, bu steril ortam birdenbire savaş alanına dönüyor. [/SPOILER] Tek plan çekilen bu enfes sahne,
kadın ve erkeğin olası bir kriz anında bambaşka tepkiler verebileceği, ve bunun
erkeğin egosu ve kadının sadakat ve sahiplenme duyguları
üzerinde ne gibi yaralar açabileceği ile ilgili, detaylı ve korkusuz bir
incelemenin başlangıcına sebep oluyor.
İki tarafın da tavırlarına ister istemez hak
verdiğimiz bu “kadın vs. erkek”
tartışması, görkemli görüntü
yönetimi ve merak uyandırıcı temposunu korumaya yönelik akıllı vuruşlarıyla (karı kocanın misafirleri önünde tartıştığı
sahne, tam “uzadı” diyeceğiniz anda, öyle bir biçimde bitiyor ki… aklım
yerinden çıktı diyebilirim), sinemada, senaryosunun soğuk dağ eteklerinde
kaybolarak izlenmeniz gereken bir film.
10
üzerinden 8,5
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder