25 Şubat 2013 Pazartesi

Oscar 2013: Otopsi Raporu


> “Son yılların en çekişmeli, en sürprizli töreni” muhabbetlerine rağmen, sezonu takip edenler için aslında son derece tahmin edilebilir bir Oscar yılı oldu. Argo, senenin en az tartışmalı, en “güvenli” seçimiydi. Çok hayranı olmasa da, nefret edeni azdı. Üstüne bir de Ben Affleck’in yönetmenlik adaylığı alamaması hikâyesi eklenince, Argo ekibi “mağdur edildik ey Hollywood unutma bizi” trenini pek güzel yönetti. Nitekim büyük ödülü kazanacağı son üç haftadır gayet belliydi. Listedeki favorim değil ama fazla şikâyetçi olamayacağım.

> Dört oyunculuk kategorisi içinde üç tanesi törenden önce belliydi. Sezonun bütün ödüllerini toplayan Daniel Day-Lewis, Anne Hathaway ve Jennifer Lawrence burada da boy gösterdiler. Açıkçası son bir haftadır dönen “En İyi Kadın Oyuncu’yu Emmanuelle Riva alacak” muhabbetlerini şaşkınlıklar içinde izledim. Riva’nın performansının çok sevildiğini anlıyorum ama tahminlerinde ciddi ciddi ödülün bu oyuncuya gidebileceğini iddia edenleri anlayabilmem mümkün değil. Sezon boyunca BAFTA haricindeki diğer bütün ödülleri Jennifer Lawrence’a kaptıran Riva, Oscar’a son anda sevenlerinin hayır dualarıyla uzanacak değildi herhalde?! Bu fısıltılar son haftada nasıl bu kadar yayıldı, insanların beklentisi – ortada hiçbir işaret yokken – bir haftada nasıl yükseldi anlamadım.

> Önceden tahmin edemediğimiz tek oyunculuk ödülü, En İyi Yardımcı Erkek dalında Christoph Waltz’a gitti. Bu ödülle ilgili iki problemim var: Birincisi, Christoph Waltz Django Unchained’de yardımcı oyuncu falan değil, bildiğiniz başrol. Jamie Foxx ile beraber iki başrolden biri. Dolayısıyla ortada diğer adaylara karşı bir haksızlık var. İkincisi, Waltz’ın bu filmdeki karakterinin, üç sene önce aynı ödülü aldığı Inglourious Basterds karakterinden hiçbir farkı yok. İfade yeteneği kuvvetli, otoriter, ani kararlar verebilen, ürkütücü Alman! Bir karakter çalışması olarak son derece tembel ve özensiz. Yıllardır aynı filmi çekip duran Tarantino, artık karakterlerini de geri dönüşüm yaparak tekrar tekrar kullanacaksa, Waltz önümüzdeki yirmi yılda bu kategorinin gediklisi olacak demektir.

> Yıllardır Oscar ödüllerinde canlı görmek istediğim olaylardan biri sonunda gerçekleşti: Bir ödül iki filme gitti! En İyi Ses Kurgusu dalında beraberlik çıktı. 85 yıllık Oscar tarihinde daha önce sadece 5 kez yaşanan bu tuhaf durum, sadece 1000’de 1 ihtimalle gerçekleşebilen, son derece nadir bir olay. En son 1995 yılında En İyi Kısa Film dalında görülen bu olayın tarihteki en heyecan verici örneği, 1968’te En İyi Kadın Oyuncu ödülünün Barbra Streisand ve Katherine Hepburn arasında paylaştırılmasıyla yaşanmıştı. Olayın videosu burada ve zarfı açıp beraberliği ilan eden Ingrid Bergman’ın inanılmaz sevimli tepkisi için bile izlemeye değer!

> Ang Lee, En İyi Yönetmen ödülünü En İyi Film ödülünü alamadan kazandı ve bunu ikinci kez yaptı! (Ama 2005’teki Brokeback Mountain / Crash rezaletinin aksine bu seferkini herkes bekliyordu.) Tuhaf bir başarı olsa da, ilk kez yaşanan bir şey değil. Yönetmen George Stevens, 1951 yılında A Place in the Sun, 1956 yılında Giant filmleriyle En İyi Yönetmen heykelciğini kazanmış, fakat her iki senede de En İyi Film ödüllerini başka filmlere kaptırmıştı.

> Akademi Ödülleri, bir seneyi daha en iyiyi ödüllendirmek yerine, “zamanın ruhunu” yakalamaya çalışarak geçirdi. Ömrümüzün bir senesi daha geçip gitti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder