Bu yılın En İyi Film adaylarını kendi keyfime göre değerlendirirken 12 Years a Slave’i birinci sıraya koymuş, büyük ödülü gerçekten kazanırsa bunun benim için bir ilk olacağını söylemiştim. Çünkü bu ödülleri takip ettiğim gereksiz 6 yıl içinde, beğendiğim film ve oyuncuların herhangi bir şey kazandığını hiç hatırlamıyorum!
Aklıma iki
ihtimal geliyor: 1. Filmleri beğenimle lanetliyorum, 2. Sırf hipster entellik olsun diye, kazanması
muhtemel / popüler filmleri özellikle desteklemiyorum, gidip kimsenin
beğenmediğini beğeniyorum!
Nitekim son haftalarda, 2 Mart gecesi büyük ödülü 12
Years a Slave değil de, Gravity’nin, hatta Allah korusun American
Hustle’ın kazanacağı senaryoları daha çok okudum. Gravity kazansa problem değil aslında ama, yine de kusura bakma
Steve McQueen, o filmi bana beğendirmeyecektin! Beğeni lanetim üzerinde.
Herhalde gözüm kaldı falan!
Bu vesileyle şöyle bir geçmişe baktım. Ben olsaydım hangi filmleri seçerdim
diye düşündüm.
2012
Kazanan:
Argo
Ben
seçseydim: Beasts of the Southern Wild
Bu tercihte yalnız olduğumu düşünmüyorum; Beasts’in beğeneni bir hayli fazlaydı
diye hatırlıyorum. Fakat bloggerlar’ın ve Twitter güruhunun beğenisi, Oscar
ödüllerini dağıtan karaktersiz tayfanın Ben
Affleck gazını geçirememişti.
2011
Kazanan:
The Artist
Ben
seçseydim: The Tree of Life
The
Artist geçtiğimiz 5 yılın kazananları arasında en “bleh!” film olsa da, onun yerine The Tree of Life’ı seçecek kaç şaşkın
babayiğit vardı acaba! Acayip bölücü bir film The Tree of Life – benim gibi çok seveni de var, “böyle sanatın içine tüküreyim!” diyeni
de. Aslında kaba tabirle “sanat sineması”
dedikleri şeyle aramız pek iyi değildir; ama bu filmi o kalıba sıkıştırmayı
haksız buluyorum ve “hayatın başlangıcı”
temalı 15 dakikalık sekansı hala unutamıyorum.
2010
Kazanan:
The King’s Speech
Ben
seçseydim: Toy Story 3
Toy
Story 3, veya diğer adıyla Tüm Zamanların En İyi Filmi™
hakkında yazmaya başlasam bir paragrafta bitmesi mümkün değil. 15 yıla yayılan Toy Story serisiyle büyümüş biri olarak,
bu filmin bir “final” filmi olarak
hissettirdiği karmaşık duyguları burada anlatmayı denemeyeceğim bile! İlk filmi
1995 yılında izlemeyen bu duyguyu anlayamaz. Anlayamazsınız.
2009
Kazanan:
The Hurt Locker
Ben
seçseydim: Up
Hayır, bayılmadığım animasyon filmler de var! Ama özellikle
şimdi dönüp baktığımızda Pixar’ın altın
yılları olduğunu fark ettiğimiz dönemin (Cars 2 öncesi dönem) en güzel meyvelerinden birini reddetmek çok
zor. İşin aslı, Tırt Locker yerine Up, District
9, An Education, ve hatta Avatar’ı bile tercih ettiğim enteresan
bir yıldı 2009.
2008
Kazanan:
Slumdog Millionaire
Ben
seçseydim: Frost / Nixon
Aday bütün filmleri izlediğim ilk seneydi. Üniversitenin
ilk yılında, içi umutla dolu, pırıl pırıl bir gençtim! 4’e yakınsayan not
ortalamam, Justin Timberlake
yeleklerim ve yazacağım muhteşem blogla beni kimse durduramayacaktı!
Hayatın beklediğim gibi gitmeyeceğini, En İyi
Yardımcı Kadın Oyuncu ödülünü Amy Adams
değil de Penélope Cruz kazandığında
anlamalıydım belki de! Frost / Nixon
konusunda biraz zorluyorum aslında, zamanında Slumdog Millionaire’e pek lafım yoktu, ama kötü yaşlanan bir film olduğunu söylemeliyim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder