Spoiler içermez, rahat rahat okuyabilirsiniz.
Danny
Boyle sevdiğim yönetmenlerden biri. Filmografisinin bu
kadar renkli ve zengin olmasına hayranım. Bu renkli filmografide kendine özgün
bir yönetmenlik üslubu tutturmasına da hayranım. Trainspotting, Slumdog
Millionaire ve 127 Hours gibi
filmler, konu ve mekân olarak birbirlerinden alabildiğine farklı olsalar da,
Boyle’un olağanüstü insan hikâyeleri anlatmaktaki yeteneğini ve olaylara getirdiği
neredeyse tanrısal, bilinçüstü
yaklaşımı hepsinde görmek mümkün.
Trance
de ilk bakışta bu gözlemleri destekler nitelikte. İçerdiği hipnoz teması da tam Boyle’un sevdiği gibi: Hayal ve gerçeğin iç içe
geçtiği, coşkulu anlatım tarzına uygun. Ama Boyle’un başarılı anlatımı, orijinal
senaryonun getirdiği yük altında eziliyor. Olay örgüsündeki hızlı ve yer yer
mantığı zorlayan sürprizler, ortaya dengesiz ve açıkçası tuhaf bir film çıkmasına sebep oluyor.
Büyük bir değerli
tablo hırsızlığı etrafında dönen film, aslında yeterince basit başlıyor.
Hırsızlık çetesine yardım eden Simon (James McAvoy), olay sırasında başına bir
darbe alıyor ve çaldığı tabloyu nereye koyduğunu unutuyor. Simon’ın hafızasını geri getirmek için profesyonel hipnoterapist Elizabeth devreye giriyor
ve Simon’ın ruh dünyasına doğru karmaşık bir yolculuğa çıkıyoruz.
Benim için filmin hangi noktada koptuğunu, spoiler
vermeden söyleyebilmem mümkün değil. Büyük bir şey öğrendiğimiz, son derece
dramatik olması gereken bir sahneydi ve yüksek
sesle kahkaha attım diyelim.
Genelde sevdiğim bir oyuncu olan James McAvoy’un, Simon karakterini
antidepresan yutmuş köpek yavrusu gibi oynaması da hiç yardımcı olmadı.
Ama eksik yazılmış karakterler, temelsiz motivasyonlar
ve acayip eğreti duran şiddet / cinsel içerikli sahneler derken, üzerine bir de
“hmm peki” dedirten sürpriz son
eklenince, Trance ciddi ciddi son
yıllarda gördüğüm en istem dışı tuhaf
film olabilir.
Yönetmen Danny Boyle’un iyi niyetine ve burada da zaman
zaman yakaladığı hayalvari atmosfere
saygım sonsuz. Ama bu durum Trance’in sıkıcı olmasa da, zayıf bir
film olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
10
üzerinden 5,5
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder